Düsünmek ruhun kendi kendiyle konusmasidir... Türk bir ailenin cocugu olarak bin yüz elli yil
önce dünyaya gelen ve hayati boyunca müzik felsefe botanik matematik ve mantik alaninda
sayisiz eserler kaleme alan Farabi ilim ve düsün dünyasinda ögretmen kabul edilen
Aristotelesten sonra ikinci ögretmen kabul edilmistir. Sadece filozoflari degil sayisiz
bilimadamini da derinden etkilemis akimlarin ve icatlarin ilham kaynagi olmustur. Varlikli bir
ailenin ferdi olarak saraya yakin olmasina ragmen siyasi iradeyi tamamen reddedip kendini ilme
adamistir. Günde yalnizca bir ögün yemekle hayatini sürdüren Farabi zamaninin her saniyesini
ilimle gecirmeye gayret göstermistir. Cünkü Farabiye göre insan ilmi aramakla mükelleftir. Ilmi
bulmak onu ögrenmek ve onu anlatmak zorundadir. Ilim Cinde bile olsa kalkip pesine düsmek
gerekir. Insan ilim icin yasamiyorsa istirap icinde anlamsiz ve mutsuz bir ömür geciriyordur.
Cagimiz insaninin anlamli ve anlamsiz gayretleriyle yüzlesmesi ve yeniden bir yasam kurgusu
insa etmesi acisindan Farabinin ilham dolu hayati ve calismalari örnek alinacak niteliktedir.